Ah İstanbul (Haliç ve Çevresi / Eyüp - Eyüp Sultan #3)
Merhaba! Bugün ki sohbetimiz İstanbul'a kaldığımız yerden devam etmek olsun istedim. Keyifli okumalar :)
EYÜP VE EYÜP SULTAN
İstanbul'un fethinden önce Bizanslılar burayı sayfiye ve avlanma alanı olarak kullanıyormuş. Fetihten sonra ise burası surlarla kaplı mekanlardan sıkılanlar tarafından kurulan Osmanlı'nın surların dışındaki ilk semti olmuş.
Fatih Sultan Mehmet burayı yerleşime açmış, Anadolu'dan ve Balkanlar'dan gelenlerin burada yerleşmesine izin vermiş. Daha sonrasındaysa Kanuni Sultan Süleyman buraya yaptırdığı medreselerle, hamamlarla ve camilerle burayı iyice canlandırmış böylece Eyüp kıyılarında yalıların, sarayların yapıldığı bir yer olmuş.
Eyüp deyince ilk aklımıza gelenler Eyüp Camisi, sayısız türbeleriyle bir de Eyüp Sultan'dır. Asıl adı Ebu Eyyub Halid olan Eyüp Sultan, Hz.Muhammed ile görüşüp Müslümanlığı seçmiş ve bu vesileyle Peygamberimizin yanında tüm savaşlarına katılmış Medineli bir sahabeymiş. Mekke'den Medine'ye hicret sonrasında Peygamberimizi evinde misafir etmiştir. Fetihten sonra Eyüp Sultan'ın mezarı Akşemseddin tarafından burada bulunmuş hemen cami ve türbe yaptırılmıştır. Daha sonrasında iste bu türbe onlarca kişi tarafından ziyaret edilmeye ve böylece semtte onun adıyla anılmaya başlanmıştır.
FESHANE
Haliç'in hemen kıyısında Eyüp'e giderken sağ tarafta kalan yapıdır.
Ülkemizde 1828'den itibaren toplumda bir fes merakı başlamış, kendine uygun özellikte fes bulamayan halk sinir krizi geçirmeye başlamış. Halkın bu çılgınlığına son vermek için 1833'te Feshane kurulmuş. O yıllarda sadece fes, halı ve askeri üniforma üreten fabrikada günümüzde lokanta, kafeterya, el sanatları çarşısı ve konferans salonu olarak kullanıyor. Uğramadan geçmeyin derim.
PİYER LOTİ TEPESİ
Buralara gelip de bu tepeye tırmanmadan, şehre bir de buradan bakmadan gitmek olmaz. Bu tepeye çıkmak için iki yol var 😂 Birincisi dik ve uzun merdivenler ikincisi ise teleferikler (Böylece teleferikle havadan Eyüp ve çevresini görürsünüz. Kulağa hiçte fena gelmiyor hani :)) Bildiğiniz belki de bilmediğiniz gibi Piyer Loti Fransız bir yazar. 1876'da ülkemize geliyor ve sadece bir yıl kalıyor. Sanırım şehri kuşbakışı izlediğinden olsa gerek Osmanlılar üzerine roman ve kitaplarını kolaylıkla yazmış. Asıl adı Rabia Kadın olan kahvehaneye Piyer Loti her Allah'ın günü gelip sabahtan akşama kadar çay içip yanında da poğaça yermiş. Bundan gelme o zamandan beri Piyer Loti Kahvesi olarak söylenmeye başlanmış. Tepede içi Osmanlı evleri gibi döşenmiş 6 konak otel vardır. (Konaklamak isterseniz bu biraz pahalıya mal olabilir diyelim ) Burada 1 bardak çay içip şehre bakmadan gitmenizi tavsiye etmem.
MİNİATÜRK
Kendinizi bir dev gibi hissetmek istiyorsanız ve üstüne üstlük neredeyse tüm Türkiye'yi sadece birkaç liraya gezip görmek istiyorsanız Miniatürk bunun için biçilmiş kaftan. Türkiye'nin bu ilk minyatür parkı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2003'te Eyüp'ün karşı kıyısına kurulmuştur. Miniatürk'te İstanbul ve Anadolu'dan 45'er, eski Osmanlı şehirlerinden ise 15 olmak üzere toplam 105 eserin 25 kat küçültülmüş maketi bulunur. Hatta üzerinde yürüyebileceğiniz Boğaziçi Köprüsü bile var !! Gezmeniz şiddetle tavsiye edilir.




Yorumlar
Yorum Gönder