Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sen İstanbul'sun (Haliç ve Çevresi - Altınboynuz #2)

Resim
Merhaba!  Geçenlerde güzel şehir İstanbul'u gezmek için çıktığımız yazımızda ancak tarihçesine yer verebilmiştik. Ben de düşündüm ki madem öyle bölüm bölüm bitirelim. Öyle aceleye de gelmesin ben de bildiğimi sakin sakin anlatayım. Bu yazımızda da Haliç ve Çevresinden başlayalım istedim.  ALTINBOYNUZ'DAN HALİÇ'E DOĞRU Haliç'in Osmanlı'dan kalma ismidir Altınboynuz. O zamanlar şekli aynı geyik boynuzu gibi olan Altınboynuz'a derler ki Boğaziçi'nin içindeki minyatürdür. Topkapı Sarayı'nın bulunduğu Sarayburnu'ndan  başlayan Haliç, İstanbul'u hemen hemen tam ortadan ayırır. O zamanlar bir kıyıdan diğerine geçmenin tek yolu kayıklarmış. Ama bu kayık seferleri insanların hayatını tehlikeye atmaya başladığından bir köprü yapılmasında hemfikir olunmuş. 2.Mahmut böylece ilk köprüyü yani asıl adıyla Hayratiye Köprüsü'nü yaptırmıştır. Şimdiler de ise Haliç'te üç tane köprü bulunur. Unkapanı Köprüsü, Galata Köprüsü ve Haliç Köprüsü. Özellikle G...

Bu Sabah Yağmur Var İstanbul'da

Resim
Merhabalar ve iyi akşamlar! Bugün uzun bir aradan sonra İstanbul hakkında bir yazı yazmak istedim. Doğma büyüme İstanbullu olup bildiğimi anlatmamam biraz ayıp olurdu sanırım. O halde lafı dolandırmadan başlayalım. Öncelikle bu güzide şehrimizin bildiğim kadarıyla tarihini anlatmak isterim. Bundan yıllar yıllar önce (yaklaşık sanırsam ki M.Ö. 500'lü yıllar olsa gerek) Korent'ten yola çıkan Megaralılar liderleri Bizas öncülüğünde yola çıkıyorlar. Bizas yeni bir devlet kurmak istiyor neticesinde. Bu nedenle de ne var ne yok toplayıp yola koyuluyorlar ve bugün Eminönü dediğimiz bölgeye varıyorlar. Ve buraya da liderlerinin hatırı için Bizans diyorlar. Zaman geciyor Bizans büyüyor tabi. Gel zaman git zaman Avrupa'da yükselişte olan Roma İmparatorluğu Bizans'ı alınca Bizans artık bir Roma şehri oluyor. Konstantin çok dinli Roma'dan ayrılınca akabinde de şehre Konstantinopolis diyorlar. Yıl oluyor 1299. E haliyle Anadolu'nun bağrından kopup kurulan bir devlet va...

Sahiden Yüzyüzeyken Konuşur Muyuz?

Resim
Merhabalar ve iyi pazarlar! Geçenlerde okuldan eve giderken sokağın birinde apartmanlardan birinin merdivenine oturmuş bir çocuk vardı. Tahminimce en fazla 6 yaşında bıcır bıcır bir çocuk.İsmi Emre'ydi. Öyle söylediğini hatırlıyorum."Eline ne oldu?" diye sordum. Kesilmiş sanırım anlatmaya çalışıyordu derdini.Kağıt kesmiş söylediğine göre.Acıyormuş çok annesi de yara bandı yapıştırmış minicik parmağına.Okula gitmiyormuş ama abisi varmış o gidiyormuş. Abisiyle arasında 1 yaş var. Okula gidince sıkılıyormuş mahalleye çıkıyormuş abisinin okula nereden gittiğini muhtemelen hiç görmemiş, merak ediyor. Çocukken ne güzel iletişim halindeyiz de neden yaşımız biraz büyüyünce insanlarla böyle rahat konuşamıyoruz? Onca insan görüyoruz sokakta da gidip hangisiyle Emre gibi konuşabiliyoruz? Ön yargılar dağ gibi büyüyor soruyoruz sonra kendimize falancaya halini sorsam bana ne tepki verir diye. Neyse biz böyle abartmıyorum yarım saate yakın muhabbet etmişiz hatta bana beş taş nasıl oy...

Karanfil Kokan Sokak'a Hoş Geldiniz!

Resim
Merhaba!  İsmim Tuğba Asude. Aslında tanışma konularında ne kadar beceriksiz olsam da sanırım bu defa ilk kez hazır hissediyorum. Şimdi çaylarınızı ve yahut kahvelerinizi alın çünkü ufaktan başlıyoruz. Bazen bir bilim haberinin peşinden sürüklenirken bazen tavsiyelerde kendimizi bulacağız. Diyar diyar gezerken öğrenmenin keyfine varacağız. Yeri gelecek aynı anda güleceğiz yeri de gelecek ufacık bir noktada hüzünleneceğiz. Arka fonda çalan şarkılara kendimizi kaptırıp sanki yağmurlu bir günde toprak kokusu kokluyormuş gibi hissedeceğiz. Şarkılarda, türkülerde, bilimde, hatta abartayım Edebiyat'ta Fizik'te Coğrafya'da bulacağız benliğimizi. Konuşacağız ve asla sıkılmayacağız belki de sıkılacağız. :D İşte bu Karanfil Kokan Sokak'ın az da olsa bir fragmanı. Eğer yolunuz düşerse uğramadan gitmeyin emi! Kime sorsanız gösterir zaten! Sevgiyle kalmanız dileğiyle..